Türkiye'nin Hava Savunma Macerası

 2. Dünya Savaşı’ndan beri hava savunmaya olan ihtiyaç ve talep tırmanan bir artış gösterdi. Başta otomatik veya ağır toplarla yapılan hava savunma konseptine 2. Dünya Savaşı’ndan sonra uçaklarının çevikleşmesi, daha uzun menzilli havadan karaya silahların sahaya inmesi ve elektroniklerin yeterince küçülmesiyle hava savunma füzeleri de girdi. Bu füzeler her ne kadar uzun menzilli ve öldürücü olsa da hiçbir zaman yavaş reaksiyon göstermelerinden ötürü top sistemlerinin yerini alamamıştır. 



40’lı Yılların En Etkili Hava Savunma Silahlarından Olan 8.8cm Flak


İlk Satıhtan Havaya Füze Unrotated Projectile




İlk Karadan Havaya Güdümlü Füze Rheintochter


Türkiye, Soğuk Savaş zamanı hava savunma ihtiyacını Amerikan yapımı M42 Duster Uçaksavarları, RIM-66, MIM-23 Hawk, RIM-7 Sea Sparrow ve Stinger füzeleri ile karşılamıştır. 2000li yıllarda Türkiye kısmen de olsa kendi katkısının olduğu hava savunma sistemi projelerinde yer almaya başlamıştır. Bunların en güzel örnekleri ise ZIPKIN kaideye monteli Stinger ve en önemlisi ESSM(Evolved Sea Sparrow Missile) projeleridir. ESSM projesinde yer almamız sayesinde donanmamızın eli bir miktar rahatlamıştır. Bunun sebebi ESSM füzesinin gerek RIM-7 füzesine oranla 4 kat daha az toplam çapa sahip olması, buna rağmen menzilden hiçbir feragatının olmaması gerek daha gelişmiş takip yetenekleri ile donanmamızın modern orta menzilli hava savunma füzesi ihtiyacını önümüzdeki yıllarda dahi karşılayacak olmasıdır.



RIM-66
MIM-23



ESSM


ZIPKIN


Durum donanmada böyleyken 2010’lu yıllara doğru kara kuvvetlerinin hava savunma zafiyeti elimizdeki uçaksavarlar ve karadan havaya füzelerin eskimesiyle iyice hissedilmeye başlanmıştır. Bu sebeple de HİSAR projesi başlatılmıştır. Proje ASELSAN ve ROKETSAN ortaklığında halen devam etmektedir. Projenin amacı Türkiye için katmanlı bir hava savunma sistemi oluşturmak ve hava savunma füzesi babında teknoloji kazandırmaktır.Hisar-A(Alçak İrtifa), HİSAR-O(Orta İrtifa) ve Hisar-U(Uzun Menzilli)’dan meydana gelmek üzere Türkiye’yi katman katman koruyan bir hava savunma ailesi amaçlanmaktadır.


HİSAR-A

HİSAR-A alçak irtifadaki Seyir Füzesi, Helikopter, İHA gibi hedefleri imha etmek için tasarlanmıştır. Füze 15km uzaklıktaki, 10km yükseklikteki hedefleri IIR(Isı güdümü) ile vurabilmektedir. Savaş başlığı isteğe göre çarpma veya yaklaşma modunda patlatılabilmektedir. FNSS ZMA-30(4 Füze) veya 6x6 Kamyonetten(6 Füze) atılabilir. Hedefini bulmak için optik sensörler ve arama radarından faydalanabilen sistem harp başlığı boyutu ve isabet oranıyla sınıfının en etkili füzelerindendir. Her ne kadar 2021 envantere giriş tarihi olarak verilse de 2020 Bahar Kalkanı Harekatı’nda hava savunma ihtiyacını karşılamak için aceleyle konuşlandırılmıştır.






HİSAR-O

HİSAR-O ise Hisar-A’dan farklı olarak hedefini Veri Bağı ve IIR Güdümü ile takip eder. 25km uzaklıktaki, 15km yükseklikteki hedefleri imha edebilir. Arama Radarı’nın füzenin menziline kıyasla uzun olması, sadece bir radarın birden fazla fırlatıcıyı kontrol ederek sürü saldırılara karşı daha etkili savunma sağlamaktadır. 6x6 Kamyonetle 6 tane füze taşınabilir. HİSAR-A ile benzer bir vaka olan Hisar-O  Bahar Kalkanı sırasında resmi envantere giriş tarihi olan 2022’den önce konuşlandırılmaya başlanmıştır.


HİSAR-U

 Hakkında fazla bilgi bulunmayan bu füze için sadece internet ortamındaki tahminler ve birkaç yıl önceki açıklamalar vardır. Menzil hakkındaki bilgiler ise oldukça farklıdır ve 100-230km arasında gidip gelmektedir. Veri Bağı, IIR ve Radar güdümünden faydalanacak bu füzenin aldatılması çoklu güdüm özellikleri sayesinde zorlaşacaktır. Hem karadan hem de gemiden atılabilecek bu füze sadece sınırlarımızı değil donanmamızı ve denizlerimizi de koruyabilecektir. Hisar A ve O’nun aksine ekstra bir roket(booster) kullanacak olan bu füze iki aşamalı olacaktır.

 

HİSAR-A+ ve O+

İlk saha deneyimlerinden sonra HİSAR A ve O’nun menzil konusunda yetersizlikleri olduğu fark  edilmiştir ve ordunun taleplerinden sonra menzilleri ciddi oranda uzatılmıştır. İlk defa SSB Başkanı İsmail Demir tarafından açıklanmıştır. Menzil olarak ise A+’nın O ile yakınken O+’nın 50-70km arasında değişen bir menzile sahip olacağı söylenmektedir.


G-40

Milli Havadan havaya füzelerimizi geliştiren TUBİTAK SAGE, ortaya çıkan iki füzeden çok daha geniş bir aile oluşturmaya kolları sıvamıştır. Bu ailenin 3. Üyesi ise G-40 olacaktır. G40, Gökdoğan havadan havaya füze üzerinden geliştirilen bir ESSM muadilidir. Menzil ve boyut açısından ESSM’ye yakındır. ESSM’den farklı olarak Gökdoğan füzesinin Radar Karıştırma Kaynağına Güdüm ve Karşı-Karşı Tedbirlerini de miras alacağından etkili bir füze olacağını söylemek mümkün.


SUNGUR

Başta PORSAV olarak anılan bu füze açıklandığı zamandan beri köklü değişimler geçirmiştir. IIR güdümü kullanan SUNGUR, klasik IR güdümlü füzelere göre aldatılması zor olduğundan 5. Nesil bir MANPADS olarak dünyada sayılı füzenin sahip olduğu etkinliğe sahiptir. omuzdan veya araçtan atılabilir. 8km menzil ve 4km irtifaya sahip olan bu füze Helikopter, İHA hatta Seyir Füzelerini imha edebilir.




KORKUT

KORKUT, Kara Kuvvetlerinin top kullanan modern uçaksavar ihtiyacına karşılık geliştirilmiştir. 2 adet 35mm top, isteğe bağlı olarak MANPADS kullanan bu uçaksavarı özel yapan şey ise kullandığı mermilerin bilindik mermiler olmamasıdır. Mermiler namludan çıkarken atış kontrol bilgisayarının optik sensör ve arama radarından aldığı bilgileri harmanlamasıyla programlanan mermiler hedefin önüne onlarca şarapneli bir koni halinde saçacak şekilde doğru anda patlar. Donanmaya da uygulanabilen bu sistemle alçaktan uçan füzeler ve çevik sürat botları gibi yeni nesil tehditler kısa menzilde bertaraf edilebiliecektir.




GELECEK

Roket teknolojinsinde her ne kadar geri kalmış olsak da yazılım ve yapay zeka alanındaki atılımlarımız sayesinde hedefli testlerde başarılı isabet oranları elde etmekteyiz, yakın gelecekte rekabetçi olmak istiyorsak roket teknolojileri ve ramjet motorlar üzerinde durulmalıdır. Sektördeki yetkililerin açıklamalarında Hisar U’nun bile son durak olmayacağı belirtilmiştir. Büyük olasılıkla balistik füze savunmasındaki zaafımızı kapatmak için çok uzun menzilli füzeler hatta bir gün atmosfer dışı çalışabilen uydu/balistik füze savarlar yapılabilir. Fakat geleceğimizin füzelerden ibaret olacağını söylemek yanlış olur. Lazer, Elektromanyetik ve Elektronik Harp silah projelerimizi göz önüne alırsak Hava Savunmada yeni trendler açma imkanımız olduğunu söylemek mümkün.








Yorum Yaz

Daha yeni Daha eski